Bir Alevi İle Sünlinün Aci Aski
Hersey Cok Güzel Baslamisti.
Cok Iyi Anlasiyorlardi.
Ilk Basta Cok Iyi Arkadaslardi.
Ve Birgün Oglan Kizdan Ayri Kalinca,
Onu Nekadar Cok Sevdigini, Onsuz Bir Hayat Düsünemedigini anladi.
Bunlar Kiz Icinde Gecerliydi...
Ama Ne Kiz Nede Oglan Cesaret Ede Biliyorlardi Sonucta Kiz Oglanin, Oglanda Kizin Duygularini Bilmiyorlardi..
Arkadasliklari Sonu Olmasin Diye Susuyorlardi...
Iki Sene Böyle Gecti.
En Sonunda Oglan Duygularini Acikladi Ve Ondan Hoslandigini Bu Zamana Kadar Icinde Sakladigini Söyledi...
Kizda Kendi Hisslerini Anlati..
Beraber Geldiler Ve Cok Iyi AnLasiyorlardi Hemde Okadar Cok Iyi Anlasiyorlardi ki.
Onlari Gören Herkez Imreniyordu.
Aradan Seneler Gecti.
Bunlar Herzaman Bulustugu Yerde Bulusmak Istiyorlardi..
Kiz Boyununa Bir Kilic Takti,
Cünkü Oglana Söylemek Istiyordu Alevi Oldugunu.
Nasil Bir Tepki Vereceyini Merak Ediyordu.
Kilici Gören Oglan Sasgin Bir Sekilde Sorar: „Alevimisin?“
Kiz Bir Nett Sekilde : „Evet Ben Aleviyim“ Der.
Oglan: „Peki Bana Bunu Niye Önce Söylemedin“ Diye Sorar
Kizin Cevabi Ise: „Sen Bana Hic Sormadin ki Ve Ben Kilic Taktim Geldim Hem Senin Bilmen icin Hemde Nasil Bir Tepki Verecen Diye Merak Etim. Ama Heralde Hosuna Gitmedi Alevi Oldugum icin.”
Oglan Hala Saskin Bir Halde: „Yok Yok Ben Seni Cok Seviyorum Ister Alevi Ol ister Baska Birsey.” Kiz Buna Cok Sevinir..
Oglan Ailesine Sorar: “Eger Eve Alevi Gelin Getirsem Ne Olur Kabul Edermisiniz ?” Ailesinin Cevabi ise Kötüydü: Biz Alevileri Sevmeyiz. Onlar Acik Sacik Giymeyi Sever. Bizim Inancimiza Uygun Bir Insanlar Degil Onlar. Alevi ile Sünlü Farklidir
Ve Sen Bizim Düsmanimizi Eve Getirirsen Seni Evlatliktan Sileriz...
Kizda Ailesine Sorar Ailesinin Cevabi Ise: Bak Kizim
Alevi Kizi Sünlüyle Hic Bir Zaman Mutlu Olmaz.
Cok Kisi Denedi Ama Olmadi.
Iliski Baskadir Ama Bu Isin Sonunda EvliLik Varsa O Yürümez.
Alevi Ile Sünlü Cok Farkli OLmazada Bile Farkli GöZüküyoruz..
Bir Alevi Kizi Olarak Hayatin Onlarla Gecmez.
Bizler Sadece Sünlü Kizi Aliriz Ama Kiz Vermeyiz Sünlülere.
Eger Sünlülere Varirsan Birdaha Bu Kapiidan Girme.
Ailelerini Dinlediklerinden sonra Oglanla Kizi Korku Basar.
Ama Kiz Hersey Rahmen Vazgecmek Istemiyordu.
Oglan Bir Iki Ay Sonra Kiza Evlenmek Teklifi Eder
Ve Kiz Ailesinin Dediklerini Aciklar.
Oglan Ise Der: “Benim Ailemde Seni Kabul Etmiyor Ama Yinede senden Vazgecemem Gel Kacalim Buralardan.”
Kiz Korkarak Kabul Eder.
Cok Zaman Gecmeden Oglan Ailesine Buralardan gidecegini Ve Sevdiginle Yeni bir Hayat Kuruacagini Söyler
Ve O Gece Geldi
Ama Malesef Oglan Ailesinin Tarafindan Kandirildi.
Gitmekten Ve Herseyden Vazgecti.
Kiz Ise Sogukta Bir Ormanda Sevgilisini Bekler
Geri Dönemiyor
Ailesi Geri Kabul Etmeyeceni Biliyordu …
Kiz Icin Artik Zor Günler Baslamisti.
Günler Gecti Haftalar Gecti..
Kiz Sokak Sokak Dolasiyordu. Kizin Basina Gelmeyen Kalmadi.
Batakliya Düstü, Kötülerin Elindeydi. Kiza Yapmadigini Birakmadilar.
Kizin Günü Hergün Acila Geciyordu.
Bir Gün Nurlu Bir Dede Gelir yanina
Ve Kiz Aglamaya Baslar Ve Derki Dede Sende Mi ??
ben Size Ne Vere Bilirim, Dedem Canimi Al Ama Lütfen Dokunma Bana
Daha Bu Yollara Alisamadim..
Beni Buralara Sürüklediler.
Dede ise Gülmeye Baslar: „Kizim Der Dedigin Gibi Bir Dededeyim Ve Benden Sana Ne Zarar Nede Bir Kötülük Gelir.
Artik Allah Tarafindan mi Gönderildim? Yoksa Senin Haline Üzüldügüm icin mi Geldim? Bilmiyorum Nasil Düsünmek Istiyorsan Düsün.Kizim Seni Bu Batakliktan Kurtarmaya Geldim.“
Bu Dede Kücük Bir Kulubede Kalir.
Kiz Hergün Dedeye Allah Razi Olsun Der
Gün Gecer Ve Oglan Bitenleri Anlatir.
Dede Göz Yaslarini Tutamaz.
„Kizim“ Der „Gönüller Bir Olduk Sürece Kimse Birsey Yapamaz. Sen Gönllünü Ferah Tut. Elbet Bir Aciklamasi Ve Diyecegi Vardir. Elbet Birgün Gelir Seni Buralardan Kurtarir Ve Uzaklara götürür.“
Dede Anlatirken Kizin Gözlerinden Yaslar Akar
Ve Derki: „Dedem Eminim Sen Allah tarafindan Gönderildin
Bukadar Iyi, Bukadar Nurlu Bir insan Görmedim. Herseye Rahmen Hayatin iyi Tarafindan Bakiyorsun Ama Dede Söyle Bakalim
Geri Gelse Bile Ne Degisecek?
Ben Kilenmis Bir Insanim Artik.
Ben Istemeden Kiletildim. Beni Kim Kabul Eder Artik?
Ve Ben Artik Kendim Kendimi Kabul Edemem ki
Bu Canda Artik Yasayamam.
Allahin Gücüne Gitmesin Ama Ben Bu Verdigi Candan Biktim Usandim
Ben Sevdigimden Bir Ayri Hayat Düsünemem.
Onsuz Hic Bir Hayelim Olmadi.
O Olmayinca Ben Kendimden Vazgeciyorum.
Biliyorum Diyeceksin Ölüm Hic Birsey Icin Care Degildir Diye.
Ama Elden Birsey Gelmez, Giden Namuz Geri Gelmez.
Benim icin Ölüm Caredir
Acilari Yenecek Gücüm Kalmadi.“
Kiz Anlatirken Hickirarak Agliyordu..
Dede Ise Nasiyat Vermeye Devam Ediyordu…
Sonra Yine Günler Gecti Kiz Artik Vakti Geldigini anlar Ve Sevdigine Bir Mektup Yazar.
Mektubun Icinde Ise Sunlar Yazar:
Sevmek Buymus Iste Insanin Gözünü Yani Aslinda Benim Gözümü Kör Etti Sensiz Bir Hayat, Sensiz Bir Hayalim Olmadi.
Benim Icin Düsünmesi Bile Imkansizdi...
Hani Ben Hep Derdim ya Sen Olmasan Ben Ölürüm, Sensiz Yasayamam.
Sen Varsin! ama Benden Uzaklardasin, Baska Bir Limandasin.
Yani Benim Icin Yoksun.
O Gece Hanceri Kalbime Batirdin.
O Gece Düstüm Kötülerin Eline.
Allahtan Ise Ümüt kesmedim Ve Cikardi Karsima Bir Nurlu Dede Ama Malesef cok Gec Kaldi..
Ben Alevi Sen ise Sünlü. Sen Allahi Seversin Ben ise Allaha Taparim.
Sende bende Allah icin Dua Ederiz. Sende Bende Öldükten Sonra Kara Toprakta Yatariz
Ve Simdi Düsün Bakalim Aramizda Fark Ney?
Sen Bunun Icin Benden Vazgectin. Ben ise Herseye Rahmen Senden Vazgecmedim..
Evet Aramizdaki Fark Belkide Budu….
Sana Asil Mektup Yazmamin Sebebi Ise Seni Ne kadar cok Sevdigimi Anlatmak icin.
Yeminim vardi Sensiz Bir Hayat olmayacani senden Asla Vazgecmeyeceme Simdi Geri Dönsü Olmayan Yollara Düstüm.
Sevdigim Ben Seni Cok Sevdim Simdi ise Veda Ediyorum.
Artik Yasamamin Anlami Kalmdi.
Sen Bu Mektubu Okudugunda, Ben Coktan Kendimi Hergün Bulustugumuzun Binasindan Atmis Olacam.
Sevdigim Elveda Sana Elveda
SENI COK SEVIYORUM!!!!!!!
Mektubu Okuyan Oglan Kosarak Kizin Yanina Gider Sonra Bir Anda Kizin Bagirmasini Duydu Ve Oglan Cok Gec Kaldi..
Kiz Kendisini Atmisti bile.
Oglan Ise Kan Icinde Yatan Sevgilisine Sarilir Ve Isyan Etmeye Baslar: “Birakma Beni Sevdigim. Ben Ellere Kandim.
isyanim Sana Degil bebegim Engelleri Önümüze Katanlara.
Ne istediler Bizden Bizim Mutlulugumuzdan..
Yeminim Var Simdi Gelecegim Yanina.
MeZarimiz Kazilacak Yan Yana.
Yazacaklar hikayemizi Mezar Tasimiza
Bütün Sevenlere Ibret Olacak Yasadiklarimiz Sevdigim....
Simdi Ise Onlarin Mezarlari Yana Yana.
Oglan Feryat Ettigi Gibi
Bütün Sevenlere Ibret Oldu Onlarin Aski
UNUTMAYIN BU HERKESE IBRET OLSUN
Askin Önünde Engeller Yoktur...
Bir Gencin Tövbesi
Allahü teâlâ, peygamberi Musa aleyhisselâma hitap edip
"(Ey Musa! Filân mahallede, bizim dostlarımızdan biri vefât etti. Git onun işini gör. Sen gitmezsen, bizim rahmetimiz onun işini görür) buyurdu.
Hazret-i Musa, emir olunduğu mahalleye gitti.
Oradakilere:
- Bu gece, burada, Allahü teâlânın dostlarından biri vefât etti mi? diye sorunca:
- Ey Allahın peygamberi! Allahü teâlânın dostlarından hiç kimse vefât etmedi. Ama, filân evde zamanını kötülüklerle geçiren fâsık bir genç öldü. Fıskının çokluğundan, hiç kimse onu defnetmeye yanaşmıyor, dediler.
Musa aleyhisselâm:
- Ben onu arıyorum, buyurdu. Gösterdiler.
Hazret-i Musa, o eve girdi. Rahmet meleklerini gördü.Ayakta durup, ellerinde rahmet tabakları olup, Allahü teâlânın rahmet ve lütfunu saçıyorlardı.Hazret-i Musa, yalvararak münacaat etti:
- Ey Rabbim! sen buyurdun ki, o''Benim dostumdur.'' İnsanlar ise fâsık olduğuna şahitlik ediyorlar. Hikmeti nedir?
Allahü Teâlâ:
(Ey Musa! İnsanların onun için fâsık demeleri doğrudur. Ama, günahından haberleri var, tövbesinden haberleri yok. Benim bu kulum, seher vakti, toprağa yuvarlandı ve tövbe etti. Bizim huzurumuza sığındı. Ben ki, Allah'ım! Onun sözünü ve tövbesini kabul ettim. Ona rahmet ettim ki, bu dergâhın ümitsizlik kapısı olmadığı anlaşılsın!) buyurdu.
AZRAIL VE GÜL
Birgün yasli bir kadin sürekli ALLAHIM canimi alda kurtuluyum diyerek yalvariyormus aradan bir gün geciyor ve yasli kadin artik acilara dayanamaz hale geliyor sürekli ALLAHIM canimi alda kurtuluyum diye duva ediyor aksam tam yatarken karsisinda yasli bir ak sakalli bir adam görüyor ve saskinlikla soruyor sen buraya nasil girdin diye yasli adam cevap veriyor sen beni cagir madinmi yasli kadin yaskinlikla saskinlik icinde ak sakalli adama bakip duruyor ben seni cagir madim yasli adam yanindan uzaklasiyor hemen yasli kadin tekrar ALLAHA canimi alda kurtuluyum allahim diye tekrar yalvariyor ertesi aksam o yasli aksakalli adam yine yasli kadinin yanina geliyor elinde bir baliyozla sen cagirdin ben geldim yasli kadinin elinden tutup bir hastanin yanina götürüyor bak nasil can veriyor iyi bak hastanin basini baliyozu vura vura hastanin canini aliyor ve ordan hemen ayriliyor yasli kadin hic bir seyin farkinda bile deyilmis aradan baya zaman ceciyor o yasli ak sakalli adam tekrar geliyor yasli kadinin yanina elinde bir gülle tekrar baska hastanin yanina götürüyor iyi bak nasil can verecek diye yasli kadin saskinlikla gözlerini hic ayirmadan yasli adama bakiyor ve yasli adam elindeki gülü hastaya koklatiyor ve hasta ruhunu allaha teslim ediyor yasli kadin korku icinde yasli adama soruyor sen kimsin yasli adam cevapveriyor ben AZRAYILIM hastanin birinin günahi vardi basina vura vura canini aldim .ya öbür hasta onunda günahi olmadigindan bir gül koklattim ve ruhunu allaha teslim etti der AZRAIL yasli kadin korkar her aksam ALLAHA duva eder?
Garip Karşılanan Bir Adak
Allah dostlarından biri olan Abdullah Kalanisi (K.S.) bir defasında gemi ile yolculuk ederken şiddetli bir fırtınaya yakalandı. Gemide bulunan yolcu ve mürettebat dua ettiler ve birer adakta bulundular.
Abdullah Kalanisi'nin de bir adakta bulunması için kendisine işaret ettiler. Abdullah Kalanisi, kendisine adfakta bulunması için işaret edenler:
- Ben şu fani dünyadan alakamı kestim. Beni böyle işlere karıştırmayın, dediyse de dinlemediler ve adakta bulunması için ısrar ettiler.
Onların bu kadar ısrarları karşısındfa Abdullah Kalanisi:
- Eğer Allah beni buradan sağ salim kurtarırsa ben fil eti yemeyeceğim, diye onlara göre garip bir adakta bulunur.
Gewmi mürettabatı ve yolcular:
- Hiç insan fil eti yer mi? Neden böyle garip bir adakta bulunuyorsun?, dediler ve kendi aralarında bu zatın akli dengesinin yerinde olmadığına hükmettiler.
Bu konuşmalara kulak misafiri olan Abdullah Kalanisi:
- Şu anda gönlüme gelen budur. Ben de bu şekilde adakta bulundum, dedi.
Cenab-ı Hak onları şiddetli fırtınadan kurtarıp karaya çıkardı. Orada günler geçmesine rağmen yiyecek buılamadılar. Açlıktan yıkılacak bir haldeyken bir fil yavrusu gördüler. Hemen onu öldürüp etini yemeğe başladılar, Abdullah bin Kalanisi ahdine ve adağına sadık kaldı ve fil etinden yemedi.
Onlar:
- Burada zaruret var. Biz zaruret olduğu için yiyoruz. Sen de ye!, dediler.
Fakat Abdullah bin Kalanisi onalrın sözlerini hiç dinlemedi, gerçekten aç olmasına rağmen yine de fil etinden yemedi. Onlar fil etini yiyince aniden üzerlerine bir uyku hali çöktü ve uyuyakaldılar. Biraz sonra fil geldi. Yavrusunun kemiklerini orada görünce, önce uyuyanları tek tek kokladı. Üzedrinde yavrusunun kokusu bulunan herkesi öldürdü. Sonra abdullah bin Kalanisiye geldi. Onda koku bulamayınca sırtını çevirdi ve sırtına binmesini işaret etti. O da filin sırtına bindi. Onu bilmediği bir yere götürdü. Orada sırtında indirdi. Sehar vakti bir cemaat ile karşılaştılar, cemaat onu alıp evlerine götüürp, misafir ettiler.
İşte ahde vefa ve onun güzel bir neticesi .