 |
N E M U T LU TÜRKÜM DİYENE - FENERBAHÇE
|
|
|
|
 |
 |
 

il Tescil olan İlk Türk Kulübü;
Fenerbahçe Nihayet, 23 Temmuz 1908 tarihinde İkinci Meşrutiyetin ilanını takiben, yurtta dernek ve kulüp kurma hakları herkese resmen tanınıyor, böylece, Ziya, Ayetullah, Necip ve Enver Bey’lerin önderliğinde kurulmuş bu yeni kulüp tescil edilerek, Fenerbahçe’ye, cemiyetler kanununa göre kuruluşu resmen tescil olunan ilk Türk kulübü olmak şerefi kazandırılıyordu (*5). Kulübün ilk kurucu üyelikleri ise ; 1) Ziya ( Songülen ), 2) Ayetullah Bey, 3) Necip ( Okaner), 4) Galip ( Kulaksızoğlu), 5) Hassan Sami (Kocamemi), 6) Asaf ( Beşpınar) şeklinde başlıyor (*6) ve olası diğer üyelikler de; 7)Enver (Yetiker), Şevkati (Hulusi Bey), 9) Fuat Hüsnü (Kayacan), 10) Hamit Hüsnü ( Kayacan) 11) Nasuhi (Baydar),... isimleriyle devam ederek.

İlk Namağlup Şampiyonluk ;
Kadrosunu yeni gençlerle geliştiren ve güçlendiren bu Fenerbahçe 1911- 1912 liginde hiç yenilmeden şampiyon oluyordu. Bu şampiyonluğun en önemli yönü ise, Fenerbahçe’nin bu şampiyonluğu ile İngiliz ve Rum takımlarının şampiyonluklarının tamamen sona ermesi ve bu tarihten itibaren de Türk futbolunda şampiyonlukların artık Türk takımlarının olmasıydı. Bu şampiyonluk, kulübün itibarını bir anda yükseltip imkanlarını da arttırmıştı. İlk iş olarak Altıyol’da bir kulüp lokali kiralandı, lokalin açılışı ise üye sayısının çoğalmasına sebep oldu. Bu arada futbol dışında diğer spor dallarında da faaliyet gösterilmesine başlandığından, aynı yıl Fenerbahçe Futbol Kulübü adı , Fenerbahçe Spor Kulübü’ne dönüştürüyordu

Fenerbahçe’nin ilk rozeti;
Fenerbah çe Kulübü’nün ilk amblemi,1910 yılında Fenerbahçeliler arasında resim çizmede maharetiyle tanınan futbolcu solaçık Hikmet (Topuz)’in çizdiği (bugünkü) amblem ise herkesin beğenisini kazandı ve kabul edilerek bugünlere kadar da ulaştı. İşte “sarı ve lacivert” ağırlık içinde olmak üzere 5 renkten oluşan amblem ve şu anlamları taşımaktaydı(*10) ; Rozet; 1929 yılından itibaren üzerindeki eski Türkçe harfleri yeni Türkçe harflere bırakmış ve manada önemli etki yapmayacak ufak tefek değişikliklerle de günümüze kadar aynı şekli muhafaza ederek gelmiştir.
Stat mülkiyetine sahip ilk spor kulübü; Fenerbahçe :
İlk adı “Silahtar Ağa Sah ası” iken, sonraları “Papazın Çayırı”, “Union Kulüp Sahası”, ”İttihat Spor Sahası” ve nihayet 25 Ekim 1929 tarihinde de(*12) “Fenerbahçe Stadı” ismini alan 36 dönümlük stat mahallimiz, 6 Temmuz 1932 tarihinde 500 TL’sinin Atamızın verdiği 9000 TL. karşılığında (1000 Reşat Altını) satın alınıyor ve böylece yurtta stat mülkiyetine sahip ilk kulüp olmak şerefi de yine Fenerbahçe Spor Kulübü’ne ait oluyordu. Hem de öyle ki; Türk gençliğinin üzerinde spor yaptığı ilk stadı olmasının yanı sıra, Büyük Kurtarıcımızın bizzat kendileri tarafından büstleri ile şereflenmesine müsaade ettikleri yegane stat da olarak.
- 1907–1908 Ziya Songülen
- 1908–1909 Ayetullah Bey
- 1909–1910 Tevfik H. Taşçı
- 1911–1912 O. Fuat Efendi
- 1912–1914 H. Hüsnü Kayacan
- 1914–1915 Hulusi Salih Paşa
(Salih Hulusi Kezrak)
- 1915–1916 M. Sabri Toprak
- 1916–1918 Dr. Nazım Bey
- 1918–1919 İ. A. Nuri Sekizinci
|
- 1920–1923 Ömer Faruk Efendi
- 1924–1927 Nasuhi Baydar
- 1928–1932 M. Menemencioğlu
- 1932–1933 Sait S. Cihanoğlu
- 1933–1934 Hayri Celal Atamer
- 1934–1950 Şükrü Saraçoğlu
- 1950–1951 Ali M. Hacıbekir
- 1951–1953 O. Kavrakoğlu
- 1953–1954 Bedii Yazıcı
- 1955–1957 Zeki Rıza Sporel
|
|
|

|
|
|
 |
|
|