 |
N E M U T LU TÜRKÜM DİYENE - ŞİİRLERİMİZ
|
|
|
|
 |
 |
Anlatamıyorum
Ağlasam sesimi duyarmısınız
Mısralarımda,
Dokunabilir misiniz gözyaşlarıma
Ellerinizle,
Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel,
Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu
Bu derde düşmeden önce.
Bir yer var biliyorum,
Her şeyi söylemek mümkün
Epeyce yaklaşmışım duyuyorum
Anlatamıyorum
Orhan Veli Kanık
Ben giderim adım kalır Dostlar beni hatırlasın. Düğün olur bayram gelir Dostlar beni hatırlasın Can kafeste durmaz uçar Dünya bir han, konan göçer Ay dolanır yıllar geçer Dostlar beni hatırlasın Can bedenden ayrılacak Tütmez baca yanmaz ocak Selam olsun kucak kucak Dostlar beni hatırlasın Ne gelsemdi, ne giderdim Günden güne arttı derdim Garip kalır yerim yurdum Dostlar beni hatırlasın Açar solar türlü çiçek Kimler gülmüş kim gülecek Murat yalan ölüm gerçek Dostlar beni hatırlasın Gün ikindi akşam olur Gör ki başa neler gelir Veysel gider adı kalır Dostlar beni hatırlasın
Aşık Veysel ŞATIROĞLU
ŞEYH EDEBALİ'DEN OSMAN GAZİYE NASİHAT
“Ey Oğul!
Beysin! Bundan sonra öfke bize; uysallık sana... Güceniklik bize; gönül almak sana.. Suçlamak bize; katlanmak sana.. Acizlik bize, yanılgı bize; hoş görmek sana.. Geçimsizlikler, çatışmalar, uyumsuzluklar, anlaşmazlıklar bize; adalet sana.. Kötü göz, şom ağız, haksız yorum bize; bağışlama sana... Bundan sonra bölmek bize; bütünlemek sana.. Üşengeçlik bize; uyarmak, gayretlendirmek, şekillendirmek sana..
Ey Oğul!
Yükün ağır, işin çetin, gücün kıla bağlı, Allah Teala yardımcın olsun. Beyliğini mübarek kılsın. Hak yoluna yararlı etsin. Işığını parıldatsın. Uzaklara iletsin. Sana yükünü taşıyacak güç, ayağını sürçtürmeyecek akıl ve kalp versin. Sen ve arkadaşlarınız kılıçla, bizim gibi dervişler de düşünce, fikir ve dualarla bize va’dedilenin önünü açmalıyız. Tıkanıklığı temizlemeliyiz.
Devam
İSTANBUL'U DİNLİYORUM
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı Önce hafiften bir rüzgar esiyor; Yavaş yavaş sallanıyor Yapraklar, ağaçlarda; Uzaklarda, çok uzaklarda, Sucuların hiç durmayan çıngırakları İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı. İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı; Kuşlar geçiyor, derken; Yükseklerden, sürü sürü, çığlık çığlık. Ağlar çekiliyor dalyanlarda; Bir kadının suya değiyor ayakları; İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı. İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı; Serin serin Kapalıçarşı Cıvıl cıvıl Mahmutpaşa Güvercin dolu avlular Çekiç sesleri geliyor doklardan Güzelim bahar rüzgarında ter kokuları; İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı. İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı; Başımda eski alemlerin sarhoşluğu Loş kayıkhaneleriyle bir yalı; Dinmiş lodosların uğultusu içinde İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı. İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı; Bir yosma geçiyor kaldırımdan; Küfürler, şarkılar, türküler, laf atmalar. Birşey düşüyor elinden yere; Bir gül olmalı; İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı. İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı; Bir kuş çırpınıyor eteklerinde; Alnın sıcak mı, değil mi, biliyorum; Dudakların ıslak mı, değil mi, biliyorum; Beyaz bir ay doğuyor fıstıkların arkasından Kalbinin vuruşundan anlıyorum; İstanbul'u dinliyorum. orhan veli kanık
 Gidiyorum bütün acılarımı vurup sırtıma umutları bırakıp başucuna ıtırları, menekşeleri, kırgüllerini bırakıp şiirlerimi sarıp bohçama yüreğimin yangınına gidiyorum hoşca kal usulboylum, güzel gözlüm hoşca kal
gidiyorum gözyaşlarımı papatya diye saçlarına takıp yüreğimdeki yağmurlarla bir ırmağa akmaya gidiyorum içimde yeşerttiğim tüm çimenler sana kalsın sana kalsın baharçiğdemleri, kırgelincikleri, kırkkanatlılar gülleri sana bırakıp dikenlere gidiyorum
gidiyorum başımda gam gözlerimde nem toplayıp önüme düşen gölgelerimi bütün hatıraları bırakıp geride ardımdan çekip kapıyı usulca başımı alıp gidiyorum buralardan şafak sökmeden kimseler görmeden yağmurun yağmadığı çöllere gidiyorum sevgi dolu yüreğimi bir ıssızda yakmak için
hoşça kal suyundan çimdiğim dere kana kana içtiğim pınar say ki, hiç yaşamadım bu yerlerde nazlı çiçeklerini okşamadım baharın bozguna uğramış bir bostanın hüznüyle bir yaprağın ürpertisine yazıp ömrümü çekip gidiyorum buralardan
çekip gidiyorum bir bilinmeze doğru hem yol, hem yolcu olmaya acılarımla başbaşa kalmaya bütün yıldızları takıp kanatlarıma rüzgarların uğultusunda kaybolmaya gidiyorum
Yüreğimin sızılarında damıttığım her şiiri bin kez öperek ve sökerek sevgiden yana ne varsa göğsümde gecelerin zifiri saçlarında çıkıp yola dağlı bir ırmak gibi çarpa çarpa kıyılara bir ceylanın gözlerinde ağlamaya gidiyorum
bütün borçlarımı ödedim alacaklarımı erteledim artık ne diyecek bir sözüm kaldı sevdiklerime ne okuyacak bir şiirim gözlerimin içinde iki damla gözyaşı gibi bakmadan ardımdaki uçurumlara alıp götürüyorum yüreğimdekileri de hoşca kal usulboylum, güzel gözlüm hoşca kal
Nuri CAN
|
|
|
 |
|
|
|